15 Mart 2016 Salı

Sanat Aklın mucizesidir.
harun YAVRUOĞLU
Sanatçı, düşüncesiyle yaşamı çelişmeyen insandır.
Ahlaki normlar onun kırmızıçizgileridir.
Değer yargıları kişisel veya yerel değil,
evrenseldir.
Şahsi ikbal ve itibar beşinde koşmaz.
En temel ilkesi haksızlık etmemek,
Haksızlığa karşı koymak,
kendine olan özsaygısını yitirmeden hayatını örnek insan olarak yaşamasıdır.
Tarafsızdır kararlarında.
Hiçbir çıkar ve menfaatlerle satın alınamayacak kadar
Kendisi olarak yaşar hayatını.
Öncelikle, bir insan olarak kendisine ve ait olduğu topluma karşı duyarlıdır.
Yani bir başka ifadeyle adam üstü adamdır sanatçı. Oysa biliyoruz ki, toplumumuz;
her geçen gün ahlaki değerlere ve sanata biraz daha ilgisiz kalmaktadır.
Biliyoruz ki, insanlar her gün daha çok; dolar Euro biriktirmekte,
vergi vermemekte,
insanlara ve yaşadıkları çevreye ölümcül zararlar vermektedir.
Özellikle son yıllarda kültür seviyesiyle değil, seviyesizliğin ürkünçlüğü çıkar ve menfaatlere imkân sağlar olmaktadır.
Her geçen gün bireysel silahlanma çoğalırken,
Maalesef bireyin okumakta olduğu kitaplarda artış gözlenmemektedir.
İşte sanatçının ışığını tutacağı karanlığın derinliği böylesine vahimdir.
İçinden bu halde çıkılamaz karmakarışık bir haller içindeyiz.
Kafamız karışıktır.
Sanat kavramının en çok yozlaştırıldığı sanatçının horlandığı bir toplum olmuştur ülkemiz.
İçimizdeki sahtekârlık, İçinde yaşadığımız topluma da bulaşmış vaziyettedir.
kayırma,
rüşvet,
yalan,
şöhret ve
sansasyon hep vitrin malzemesidir bizde.
Liyakat değil, riayet ve sadakat döneminden geçmekteyiz.
Estetik bilinçten yoksun,
Kültürsüz,
ilgisiz,
bilgisiz,
insanlar ülkesine dönüşmekteyiz.
Mahareti:
Akl,
zeka
bilgi,
görevine ilgi değil,
şekliyle, şemalıyla ölçülmektedir artık.
Topçular,
Popçular,
Hipopçular çağında yaşıyoruz zamanı.
Artık bırakın sanatçıyı,
Yani elleriyle ve kalbi ve aklıyla üreten bilge insanı bırakın.
Elleri nasırlı kafası çalışan ustalar da artık itibarsızdır bu devirde...
Bu devirde garibim emekçiler de kimsesiz
ve ne yazık ki toplum da sessizdir...
Arayanı yoktur onca yitiklerin...
İşte sanat, yeniden bir şeyler söyleyecektir.
Yeniden toplumsal gereksinimlerini üretecektir.
“Bu böyle gitmez!” diyecektir. Demelidir.
Eşiz bir düşünce, büyük bir emek
ve sevgiyle kurtulacaktır illetlerinden bu millet.
Sanat kalıcıdır çünkü.
Sanatçı şöhret düşkünü değildir çünkü.
Hedef adamıdır.
Yandaş ve yalaka değildir.
Kavgayı sevmez, kavgadan kaçmaz.
Ağzını açmadan konuşur çünkü.
Belli bir ideolojisi vardır, sağa sola çekilemez.
Yönlendirilmeye gelmez, yönlendirir.
Kitleleri ardından sürükler.
Saygı ve sevi ve itimat uyandırır.
Toplumu daima büyük hedeflere taşıyan bir kimliktir.
Euro veya dolar züppesi hiç değildir.
Para biriktirmek, zengin olmak çocuklarının uçak gemi alma telaşında da değildir.
Sokak soytarısı ya da kabadayısı da değildir.
Sanat insanın akıl ve duygu tarafıdır.
Estetik, ince ve güzel tarafıdır.
Yüksek insani duygular taşıyan ve kimseye haksızlık etmeden yaşayan, insani değerlere değer veren kişidir.
Yani insanüstü insandır sanatçı